SAĞLIKLI DOĞUMA GÖTÜREN KANITA DAYALI 6 UYGULAMA- Çoker,H.

Doğum ve doğum yöntemleri günümüzün en çok tartışılan konularından biridir. Son günlerde artan sezaryen oranları doğum yöntemlerimizi yeniden sorgulamamızı sağlamıştır. Dünya Sağlık Örgütü kabul edilebilir sezaryen oranının yüzde 15 olması gerektiğini savunur. Birçok Avrupa ülkesi ve Amerika'da bu oranlar yüzde 30 sınırına yaklaşmıştır. Bu ülkeler şimdiden bu yüksek sezaryen oranlarını aşağı çekmek için çalışmalara başlamıştır.

Ancak ülkemize baktığımızda sezaryen oranlarının devlet kurumlarında yüzde 50, özel kurumlarda yüzde 80 sınırlarına geldiğini görüyoruz. Bu inanılmaz ve kabul edilemez bir rakamdır. Bu bir şeyleri yanlış yaptığımızın bir göstergesidir. Çünkü gerekli tıbbi nedenler oluşmadan yapılan sezaryenler masum değildir ve gerek anne gerekse bebek için birçok olumsuzluğu beraberinde getirir.

Bunun yanında normal doğumlara baktığımızda, doğuma artık yönetilmesi ve müdahale edilmesi gereken tıbbi bir olay gibi yaklaşıldığını görüyoruz. Doğumlarımız artık ilaçlar ve müdahalelerle anılır olmuştur. Oysa doğum bedenimizin sağlıklı bir şekilde gerçekleştirdiği tamamen doğal bir fonksiyondur. Doğum, bedenimizin salgıladığı hormonların yönetiminde yapılan fizyolojik bir olaydır. Bu yönetime bedenimizdeki birçok hormon aynı anda katılır. İzin verildiği takdirde bedenimiz ve bebeğimiz sağlıklı bir doğumu gerçekleştirmek için ihtiyacı olan bilgeliğe ve güce sahiptir.

Doğum normal, doğal ve sağlıklıdır. Doğuma yapılacak her türlü müdahale doğumun işleyişini bozar. Bu yüzden hamilelerimize doğumlarında rehberlik ederken buna çok dikkat etmek gerekir. Eğer hamilelerimize doğum için gerekli güven ortamı sağlanırsa birçok doğum kendiliğinden gerçekleşecektir. Bunun için tek yapmamız gereken bedene ve bebeğe güvenmektir.

Son yıllarda hastanelerimizin tıbbi imkanları inanılmaz güven vermektedir. Ters gidebilecek durumlarda, sağlık teknolojilerdeki gelişmeler sayesinde birçok anne ve bebeğinin hayatı kurtulmaktadır. Teknolojik tanı ve tedavi imkanlarının artması sağlıklı bir nesil büyütebilmemiz adına yüz güldürücüdür. Ancak teknolojiklerdeki bu ilerlemeler doğal ve müdahalesiz doğum oranlarını da azaltmıştır. Normal doğumlarda tıbbi müdahale oranları son derece düşük olmalıdır. Gerekli olduğunda uygulanması gereken müdahaleler her hamileye uygulanmaya başlanmış, bu da ister istemez doğumların doğal işleyişini bozmuştur. Yapılması gereken; riskli hamilelere gerekli tıbbi müdahaleler uygulanırken, riskli olmayan hamilelere sağlıklı ve güvenli doğum ortamlarının sunularak, bu hamilelerin doğumda duygusal ve fiziksel olarak desteklenmeleridir.

Bunun yanında toplumumuzda doğum korkusu gittikçe bütün kadınlarımızı esir alacak hale gelmiştir. Artan sezaryen oranları nedeniyle sanki normal doğum riskli bir yöntem olarak sunulur hale gelmiştir. Kadınlarımızın bu doğum korkusu sağlık çalışanları tarafından da kullanılır. Doğumdaki birçok olay abartılarak sunulmakta, riskler çok fazlaymış gibi gösterilmekte, bu durum da hamilelerimizde strese ve korkuya neden olmaktadır. Tüm bunların sonucunda sezaryen oranlarında artış kaçınılmazdır.

Dünyada normal ve doğal doğumu savunan birçok uluslararası kurum vardır. Bu kurumlar bir yandan anne-baba adaylarına sağlıklı ve bilinçli doğumlar yolunda eğitimler verirken, diğer yandan da doğal doğumun önemini savunan kanıta dayalı çalışmalara destek verir. Bu çalışmaların ailelere ve profesyonellere ulaşmalarını sağlar. Yapılan bu çalışmalar sayesinde birçok ülkede doğum servislerinde sunulan hizmetler, anne ve bebeklerin yararına olacak şekilde yeniden düzenlenmiştir. Hastane odaları ev tipi odalara dönüştürülmüş, her odaya duş veya küvet imkanı konulmuş, odalarda doğum havuzları yaygınlaştırılmış, her hamileye birebir hizmet imkanı sunulmuştur. Baba adaylarının gerek doğumda gerekse sezaryenlerde annenin yanında olabilmesi sağlanmıştır. Doğuma yapılan müdahaleler mümkün olduğunca azaltılmıştır. İsteyen ailelere doğum merkezleri veya evlerinde doğum imkanı sunulmuş, bu uygulama devlet sigortaları tarafından da desteklenmiştir.

Uluslararası Lamaze Organizasyonu normal ve doğal doğumu destekleyen misyonu ile tüm dünyada tanınmaktadır. En eski hamile eğitim örgütlerinden biridir. Yaptığı çalışmalar ve verdiği eğitimlerle tüm dünyada normal doğumu destekleme görevini yerine getirmektedir.

Lamaze yönteminin esası, ünlü bilim adamı Pavlow'un şartlı refleksine dayanır: Bir kişinin beyni belli bir uyarıyı kabul edip analiz etmeye ve doğru olan cevabı vermeye göre eğitilebilir. Bu yöntemi ilk olarak Rus psikologlar "psikoprofilaksi" adı altında kullandılar. Bu, beynin yani bilincin korunması demekti. Bu çalışmalarda bilinçli eğitilmiş hamilelerin her rahim kasılmasında korku ve kendini kasmak yerine, gevşeme ve bilinçli nefes almayla cevap verdiğinde doğumlarının son derece kısa sürdüğü ve kolay olduğu görülmüştür. Rus bilim adamları 1950 yılında Paris'te bir kongrede bu çalışmayı sunduktan sonra Dr. Lamaze bu tekniği öğrenmek amacıyla Rusya'da çalışmalar yapmıştır. Daha sonra bu yönteme değişik nefes tekniklerini de ekleyerek Fransa'da ağrısız doğum adı altında kendi tekniğini yaymıştır. Şu 
anda tüm dünyada yaygın olarak kullanılan bu teknikte bazı değişiklikler eklenmesine rağmen tekniğin adı değiştirilmemiştir. Tüm dünyada bu konuda eğitim veren ve eğitimci yetiştiren enstitüler mevcuttur.

Lamaze örgütünün yaptığı çalışmalardan biri de normal doğuma götüren kanıta dayalı uygulamalar hakkındaki yayınlarıdır. Lamaze örgütü yayınladığı bu uygulamaları belirli aralıklarla günceller.

Dünya Sağlık Örgütü 1999 yılında yaptığı bir çalışma sonrasında, "Normal Doğumda Bakım Uygulamaları" isimli bir rehber hazırlamıştır. Bu kitapta detaylarını okuyacağınız uygulamaların 4 tanesi Dünya Sağlık Örgütü tarafından 1999 Geneva toplantısı sonrası yayınlanmıştır. Diğer 2 uygulama ise Lamaze tarafından eklenmiştir.



Doğuma götüren 6 uygulama: (uygulamalar üzerine tıklayarak daha detaylı okuyabilirsiniz)

1. Doğum kendi başlamalıdır.

2. Annelere doğum boyunca hareket özgürlüğü verilmelidir. *

3. Doğum yapan kadınlara duygusal ve fiziksel destek verilmelidir.

4. Doğum eylemi boyunca rutin müdahalelerden kaçınılmalıdır. *

5. Doğumda doğal ve aktif ıkınma teknikleri tercih edilmelidir.

6. Doğumdan sonra anne ve bebeği bir arada tutulmalıdır ve emzirme için limitsiz imkan tanınmalıdır.


(* işaretli uygulamalar Lamaze tarafından eklenen uygulamalardır.)


Dr. Hakan Çoker Lmaze Doğuma Hazırlık Eğitimcisi

Not: Tüm kurslarımız Lamaze International tarafından sertifikalandırılmıştır.

0531 258 5198 (hafta içi 09:00-18:00)

Valikonağı Cad. Hayat Apt. No:149/3 Kat:-2Nişantaşı / İstanbul

İLETİŞİM FORMU

FacebookTwitterInstagram
© 2013-2024 İstanbul Doğum Akademisi Tüm Hakları Saklıdır.
Ceviz Bilişim