SUDA DOĞUM NEDİR? Somer, S.-Çoker, H.

SUDA DOĞUM NEDİR?

Suyun doğumda rahatlatıcı olarak kullanılması çok eskilere dayansa da bilimsel olarak güvenli bir şekilde uygulanmasının başlangıcı 1980’lerde başlar. Michel Odent Fransa’daki ebelerle birlikte yönettiği hastanesinde doğal doğumlar kadar suda doğumlara da önem vermiştir. Suda doğum konusunda öncü ülkelerden biri İngiltere olmuştur. Şu anda İngiltere’de neredeyse her hastanede suda doğum ünitesi bulunur. Bunun yanında Almanya, Hollanda ve özellikle diğer Kuzey Avrupa ülkelerinde suda doğum annelere rahatlıkla bir seçenek olarak sunulur.

Doğumda suyun kullanımı 3 ayrı şekilde yapılabilir;

1- Suyun ilaç dışı rahatlatıcı etkisi hedeflenir ve anne doğumun açılma evresinde ihtiyaç duyduğu andan itibaren havuza girer. Ancak doğum burada gerçekleşmez. Doğum için anne havuzdan dışarı çıkar. Bu suyun rahatlatıcı amaçla kullanımıdır.

2. Diğer teknik ise suya doğumdur. Yani anne havuza girdikten sonra bebek çıkana kadar havuzda kalır. Bebek doğum sonrası yine havuzda anne kucağındadır.

3. Suyun rahatlatıcı etkisi gebeni duşa sokulması ile sağlanır.

Birinci seçenek için dünyada görüş ayrılığı yoktur. Suyun rahatlatıcı etkisi kanıta dayalı olarak gösterildiğinden tüm ülkelerde suyun ilaç dışı ağrı kesici bir teknik olarak kullanılması önerilir. Bu konudaki çalışmaların hiçbirinde risk tespit edilmemiştir.

İkinci seçenek olan suya doğum konusunda hala hararetli tartışmalar devam etmektedir. Avrupa ekolu suya doğumun en az karasal doğum kadar güvenli olduğunu ve isteyen her kadına, şartlar uygunsa bu imkanın sunulması gerektiğini savunur. Amerika’da ise ACOG ( Amerikan Kadın Doğum Uzmanları Derneği) 2015’de yayınladığı ve çok tartışılan görüş bildirisinde suya doğumun “deneysel” olarak nitelendirilmesini ve buna göre davranılmasını savunmuştur. Bu görüşün yayınlanması bile daha önce rahatça suya doğum hizmeti veren birçok hastanenin önlemlerini arttırmasına neden olmuştur. Yayınlanan bu görüşe özellikle İngiltere’den ciddi bir eleştiri gelmiştir.

Sonuç olarak doğumda suyun kullanımı tüm dünya tarafından önerilir ve artık her hastanede bu imkanın gebelere sunulması için gerekli organizasyonları yapma zamanı gelmiştir. Suya doğum ise tıpkı karasal doğumda olduğu gibi uygun koşullar ve önlemler gerektirir. Bunlara dikkat edildiğinde karasal doğumdan daha fazla riskli değildir.

 

 

SUYA DOĞUM NEREDE YAPILABİLİR?

Suya doğum için gerekli olan doğum havuzu her ortamda kullanılabilir. Suya doğum için iki tür ortam hazırlanabilir. Bunlardan 

ilki sabit, devirdaim imkanı olan veya olmayan sert küvetlerdir. Bu küvetlerin en büyük problemi hijyen ve sterilite açısından çok dikkatli olunması gerektiğidir. Uygun se

çilmiş küvetlerde çok hızlı tahliye borularının olması avantajlarından biridir. Diğer ortam ise portatif şişme havuzlarla sağlanır. Bu havuzların tek kullanımlık, her gebede yeni kullanılıp 

atılan kılıfları vardır. Bu yüzden hijyen ve sterilite açısından kullanımı kolay ve güvenlidir. Dilediğiniz odaya çabuk kurulum imkanı sağlaması ve yumuşak bir zemin oluşturması da diğer avantajlarıdır.

Ülkemizde sabit havuz sadece Ankara’daki Zekai Tahir Doğum hastanesinde vardır. Portatif havuzların kullanımı ise gittikçe yaygınlaşmaktadır. Bizler 2006 yılından beri portatif havuzu kullanıyoruz. Önceleri mecburen kendi havuzlarımızı hastaneye taşırdık. Neyse ki gittiğimiz hastaneler bu havuzları temin ettiler de bu taşıma işinden kurtulduk. Şimdi bu havuzları, havuzu olmayan hastanelerde kullanabilmeleri için ailelere kiralamaya devam ediyoruz.

Portatif havuzlar hastane odalarında kurulabileceği gibi, ev doğumlarında da kullanım alanı bulmuştur. Ülkemizde Sağlık Bakanlığı ev doğumlarına sıcak bakmadığı ve desteklemediği için şimdilik ekipler olarak evde suda doğum imkanlarını ailelere sunamıyoruz. Bakanlığın politikalarının değişmesi durumunda aynı ekip ve doğum uygulamaları evlerde de yapılabilir.

SUYA DOĞUM NASIL YAPILIR?

Suda doğum için bazı şartların yerine getirilmesi uygundur;

  1. Ailenin doğum öncesinde mutlaka profesyonel bir doğuma hazırlık eğitimi alması şarttır. Çünkü suda doğum aslında doğal bir doğumdur. Bu yüzden ailenin karşılaşacaklarını öğrenmesi ve bunlara hazırlanması önemlidir. Yani annenin su gibi akıcı olması hedeflenir. Bu sayede ortak bir dil oluşur. Aile panik olmaz. Zaman saygı ile daha sakin bir doğum olur. Çünkü suyun içinde anne ile sağlık personeli arasında tam bir iletişim ve güven şarttır.
  2. Diğer koşul annenin suda doğum için uygun bir aday olmasıdır. Riskli gebelikler suda doğum için uygun değildir.
  3. Aileye destek olacak profesyonel kişilerin doğal doğum konusunda eğitimli ve istekli olmaları gerekir. Suya doğum gevşeme ve sabır işidir.
  4. Destek olacak kişilerin – özellikle birebir takibi yapan ebenin – suda doğum konusunda tecrübesi olmalıdır.
  5. Hastanenin acil durumlar için yeterli personel ve eğitimi olmalıdır.

Bu şartlar yerine geldiğinde anne suya doğum için artık hazırdır. Doğumun açılma dönemi mümkün olduğunca dışarda geçirilir. Erken evrelerde havuz kullanımı doğumu durdurabileceği için tercih edilmez. Zaten gebenin ihtiyacı da olmaz. Mümkünse suya doğumun yaklaşan evrelerinde girilir. Suyun derecesi ne annenin üşüyeceği kadar soğuk ne de aşırı terleyip sıvı kaybedeceği kadar sıcak olmamalıdır. Bu yüzden suyun ısısı çok iyi takip edilmelidir.

Anne genellikle havuza girdiği anda müthiş bir gevşeme ve rahatlama hisseder. Hem suyun kaldırma kuvveti rahatlatır hem de suya girildiğinde salgılanan endorfin hormonu hissedilen gerginliği azaltır. Birçok anne doğum dalgalarının durduğunu bile ifade etse de kontrollerde dalgaların güçlenerek arttığı bizzat tecrübelerimiz arasındadır. İlk doğumlarda gebelerdeki bu rahatlamayı görmek oldukça şaşırtıcıydı ancak şimdi neyle karşılaşacağımızı bildiğimiz için bu durum için gebelerimizi bilgilendiriyoruz. Bu aşamadan sonra tüm doğal doğumlarda geçerli olan mahremiyet, loş ışıklar, zamana saygı kuralları burada da geçerlidir.

Doğum anı geldiğinde annelerin ciddi bir rehberliğe ihtiyacı olur. İşte bu aşamada destek veren sağlık personeli (doktor, ebe) ve diğer üyelerin (doula, doğum psikoloğu) sakin, tecrübeli, güvenli bir rehberliği suya doğumun olmazsa olmazıdır. Bu rehberlik sayesinde doğumlarına eşlik ettiğimiz birçok anne, doğumun tüm kontrolünü ellerine aldılar, bebeğin doğumunda sakin, soğukkanlı ve güvenli bir duruş sergilediler. Kurslarda öğrendikleri nefeslerle mümkün olan en yavaş şekilde bebek başının çıkmasını izlediler. Bu aşamada her şey yolundaysa omuzlar ve bedenin kalanı yine anne kontrolünde çıktı. Anne tereddüt ettiğinde veya bir zorluk saptandığında bizler gerekli müdahalelerle anneye destek olarak doğru pozisyonu almalarını ve doğan bebekle buluşmalarını sağladık.

Doğum sonrasında bebeğin ilk kontrolleri yine anne kucağında yapılabilir. Burada çocuk doktorlarını bilgilendirmek yerinde olacaktır. Çünkü suya doğumlarda, karasal doğumlarla karşılaştırıldığında bebeklerin aktifleşmesi biraz daha zaman alır. Ani soğuk şokunu yaşamadıkları için spontan nefes almalar biraz daha geç gelmektedir. Bu sırada kordon erken kesilmediği için bebeğin oksijen ihtiyacının karşılanmasında bir sorun olmaz.

Doğumun üçüncü evresi olarak nitelenen plasenta çıkışı suda olabileceği gibi dışarda da olabilir. Her ikisini de tecrübe ettikten sonra genellikle plasentanın dışarda çıkışını daha çok tercih ediyoruz. Bu durumda anne hemen havuzun yanındaki yatağa alınır ve kurulanır. Bu sırada baba ile bebek arasında gerçekleşen Ten Tene Temas, anne hazır olduğunda yine anne kucağında devam eder. Bunun sağlanması plasentanın ayrılmasına yardımcı olurken, kanama miktarını da azaltıcı etki gösterir.

 

HANGİ DURUMLARDA SUYA DOĞUM UYGUN DEĞİLDİR?

Doğumların birçoğu az riskli dediğimiz gruptadır. Ancak bazılarında riskler artmıştır. İşte bu gebelerle suya doğum konusunda aile ile artan riskleri konuşmak uygun olacaktır.

Kendi tecrübelerimize göre aşağıdaki durumlarda suya doğumu tercih etmiyoruz;

  1. Gelişme geriliği
  2. Aşırı büyük bebekler (4500 gr ve fazlası)
  3. İkiz bebekler
  4. Çok yüksek tansiyon hastalığı
  5. Şeker hastalığı

Aşağıdaki durumlarda ise anne suda olsa bile dışarı çıkarıyoruz;

  1. Bebek kalp seslerinde az da olsa düşmeler
  2. Uzun süren ıkınma dönemi
  3. Annede halsizlik
  4. Annede panik ve güvensizlik
  5. Kanama şüphesi
  6. Bazen üşüme veya aşırı terleme

Böyle durumlarda anneyi kuruluyor, ısı dengesini sağlıyor ve doğal doğum koşullarındaki doğum takibine devam ediyoruz.

 

SONUÇ

Doğumda suyun rahatlatıcı amaçlı kullanımının annelere sağladığı rahatlığı artık tüm hastanelerimizin görmesi ve bu imkanları annelere sunmalarının gerekliliği kanıta dayalı tıp araştırmalarınca da desteklenmektedir. Bu konuda şüpheli bir durum yoktur.

Suya doğum konusunda da annelerin korkutulmadan doğru bilgilendirilmesi gerekir. Tüm kara doğumlarında da engelleyemediğimiz doğumun kendisine özgü riskleri suya doğumda da vardır. Suya doğuma uygun anne seçimi konusunda dikkatli davranıldığında, tecrübeli kişilerle doğru takipler yapıldığında suya doğumlarda artmış büyük riskler yoktur.

Ancak suya doğumlar konusunda korkutmak ne kadar yanlışsa, şu cümleyi söylemek te yanlıştır; “Suya doğum en iyi doğum şeklidir.” Hayır, suya doğum sadece doğum şekillerinden biridir. Hiçbir şeyin garantisi değildir. Bazı anneler için uygundur, bazıları için değildir. Bu uygunluk durumu ile onlara sunulan imkanlar sentezlenerek doğru ve bilimsel yaklaşımlarla kararlar verilmelidir.

Şekli ve tekniği ne olursa olsun her doğum olayı ciddi yaklaşılması gereken bir olaydır. Bu yüzden bilimsel veriler ışığında aileler doğru bilgilendirilmeli, aile neyi istediği ve neyle karşılaşacağı konusunda emin olmalı, seçimlerini bu bilgilendirilmiş onamlarla yapmalıdırlar.

Çok yakın bir gelecekte doğum havuzlarının her hastanede kullanımına sunulacağına eminiz. Bunun sağlanması ile dileyen aileler de doğum havuzlarının uygun şartlarda kullanımına kavuşacaklardır. Aileler düşen görev doğuma bilinçli hazırlık ve seçimler sonrasında sorumluluk paylaşımı olacaktır.

Bizler uygulamalarımızda suyun rahatlatıcı etkisini ve suya doğum imkanını ailelere sunabilmenin mutluluğu içindeyiz. Bu uygulamanın her hastanede sunulması dileğiyle…

Not: Bir sonraki yazımız “Suda doğum konusunda gerçek olmayan mitler” olacaktır.

İSTANBUL KEŞKESİZ DOĞUM EKİBİ İLE SUDA DOĞUM VİDEOSU 

17.06.2016

Op.Dr.Selçuk Somer Keşkesiz Doğum Merkezi www.selcuksomer.com

Op.Dr. Hakan Çoker – İstanbul Doğum Akademisi

0531 258 5198 (hafta içi 09:00-18:00)

Valikonağı Cad. Hayat Apt. No:149/3 Kat:-2Nişantaşı / İstanbul

İLETİŞİM FORMU

FacebookTwitterInstagram
© 2013-2024 İstanbul Doğum Akademisi Tüm Hakları Saklıdır.
Ceviz Bilişim